top of page
kelimeKafe.com
Dilution
kelimesi anlamı:
(noun)
seyreltme, sulandırma, etkiyi azaltma
(noun)
seyreltme, sulandırma, etkiyi azaltma
Benzer Anlamlılar:
weakening, thinning, reduction, attenuation, watering down
Zıt Anlamlılar:
concentration, thickening, intensification, strengthening
İlgili Kelimeler:
dilute, diluted, diluting, diluted solution
Dilution
kelimesi cümlede kullanımı:
1. Seyreltme:
Bir sıvının yoğunluğunu su veya başka bir madde ekleyerek azaltma işlemi
The dilution of the solution made it safe for the experiment.
(Çözeltinin seyreltilmesi, deneyi güvenli hale getirdi.)
He used water for the dilution of the chemical mixture.
(Kimyasal karışımı seyreltmek için su kullandı.)
The taste of the juice was weakened by excessive dilution.
(Meyve suyunun tadı aşırı seyreltilme nedeniyle zayıfladı.)
2. Etkisinin azalması:
Bir şeyin yoğunluğunun ya da etkisinin azalması
The dilution of the company's influence was inevitable after the merger.
(Şirketin etkisinin azalması, birleşmeden sonra kaçınılmazdı.)
The dilution of his authority made it difficult to lead the team.
(Otoritesinin azalması, takımı yönetmesini zorlaştırdı.)
The dilution of their brand weakened their position in the market.
(Markalarının etkisinin azalması, piyasadaki pozisyonlarını zayıflattı.)
3. Piyasada hisselerin değerinin azalması:
Yeni hisseler çıkarılmasıyla mevcut hisselerin değerinin düşmesi
The dilution of shares reduced the value of each stockholder’s investment.
(Hisselerin seyreltilmesi, her hissedarın yatırımının değerini düşürdü.)
The investors were concerned about the potential dilution from the new share issue.
(Yatırımcılar, yeni hisse ihraçlarının olası seyreltmesinden endişe duyuyorlardı.)
Dilution of ownership occurred after the company issued more shares.
(Şirket daha fazla hisse ihraç edince sahiplik oranı seyreltildi.)
1. Seyreltme:
Bir sıvının yoğunluğunu su veya başka bir madde ekleyerek azaltma işlemi
The dilution of the solution made it safe for the experiment.
(Çözeltinin seyreltilmesi, deneyi güvenli hale getirdi.)
He used water for the dilution of the chemical mixture.
(Kimyasal karışımı seyreltmek için su kullandı.)
The taste of the juice was weakened by excessive dilution.
(Meyve suyunun tadı aşırı seyreltilme nedeniyle zayıfladı.)
2. Etkisinin azalması:
Bir şeyin yoğunluğunun ya da etkisinin azalması
The dilution of the company's influence was inevitable after the merger.
(Şirketin etkisinin azalması, birleşmeden sonra kaçınılmazdı.)
The dilution of his authority made it difficult to lead the team.
(Otoritesinin azalması, takımı yönetmesini zorlaştırdı.)
The dilution of their brand weakened their position in the market.
(Markalarının etkisinin azalması, piyasadaki pozisyonlarını zayıflattı.)
3. Piyasada hisselerin değerinin azalması:
Yeni hisseler çıkarılmasıyla mevcut hisselerin değerinin düşmesi
The dilution of shares reduced the value of each stockholder’s investment.
(Hisselerin seyreltilmesi, her hissedarın yatırımının değerini düşürdü.)
The investors were concerned about the potential dilution from the new share issue.
(Yatırımcılar, yeni hisse ihraçlarının olası seyreltmesinden endişe duyuyorlardı.)
Dilution of ownership occurred after the company issued more shares.
(Şirket daha fazla hisse ihraç edince sahiplik oranı seyreltildi.)
Comments:
bottom of page